İşte Jose Mourinho’nun L’Equipe’e anlattıkları:
“Juventus ve Valencia’nın yer aldığı çok kuvvetli bir Şampiyonlar Ligi kümesinden çıkmayı başarmıştık. Kabul ediyorum, ligde sonuçlar hiç yeterli değildi. Genel olarak, oyuncularda çok büyük bir yıpranma vardı. Zira, oyunculardan çok fazla beklentilerimiz oldu.
İkinci dönemim fantastikti. Zira, beklentiler ve sonuç uyumluydu. Pekala bunu nasıl başardım? Oyuncuları sıktım, bir portakal üzere, çok fazla sıktım ve ikinci olduk. Mesleğimin en büyük başarısı.
Şayet kulübün profiliyle oyuncuların kaliteleri, profesyonellikleri, hırsları, çalışkanlıkları, yetenekleri uyumlu olsa sıkmak zorunda kalmazsın. Böylelikle yıpranma olmaz.”
“SENİ 3 AYDA KUKLA YAPARLAR”
“Kulüp idaresinden takviye bulamazsan yalnız kalırsın. Sana karşı olan kimi oyuncular, sen güzel olsan bile fazla konuşmaya başlarlar. Ben düzgün biri olmak istemem. Zira, futbolda güzel adamları 3 ayda kukla haline getirirler. Sonları âlâ olmaz. Lakin, berbat biri de olmamalısın. Bir istikrar gerekiyor.”
“KAHROLASI BU DURUM DEĞİŞMELİ!”
“Teknik yönetici, bir ilkokul öğretmeniyle birebir noktada ve bence bu bir sorun. Bir gün oyuncumun biri bana gelip şöyle dedi.
– Hocam, beni eleştirmek istiyorsan, öteki oyuncuların önünde yapma, lütfen.
– Niçin?
– Zira, bu statümü sarsıyor.
İşte kahrolası bu durumun değişmesi gerekiyor! Kadro, ekiptir. Bir küme oyuncu, aslında kardeşlerdir. Teknik yönetici de bir baba üzeredir. Ailedesin ve ailedeysen her şey açıkça konuşulur.
Büyük bir oyuncu sana gelip bu türlü şeyler söylememeli. Teknik yöneticinin sana her vakit düzgün olamaz. Lakin, oyuncularınla daima çatışamazsın. Bir durum bulman gerekiyor. Kadronu olgunlaştırman gerekiyor.
Teknik yönetici olarak işveren üzere davranmamalısın. Güç sendeymiş üzere olmamalısın. Bir önder olmalısın!”
